ALMANYADAYDIM
Bu yıl yıllık iznimi Almanyada geçirmeye karar verdiğimde vize başvurusu için
konsolosluğun başlattığı randevu sistemi sayesinde konsolusluk önündeki çileli
bekleyişlerin artık mazide kalması beni ençok sevindiren konuların başında
geliyordu.Öyle ki, artık gece yarısından sıraya girmyecek, gecenin soğuğunda
orada uyumayacak hatta oradaki fırsatçılardan battaniye kiralamak zorunda
kalmayacaktım. Ama hesap etmediğim bir şey vardı. Çünkü konsolosluğun
telefonları sürekli meşgul çalıyor,birtürlü düşmüyordu. Sonra öğrendimki randevu
için belli bir ücret ödemek gerekiyormuş. Randevu için ücret uygulaması her ne
kadar ilkel bir durum olsada ne yapalım, neticede bu durum çağdaş avrupanın bir
uygulamasıydı. Biz de avrupalı olmak istediğimize göre katlanacaktık mecburen bu
ilkelliğe.
Vize için gerekli olan tüm prosedürleri hallettikten sonra Germanvigs şirketine
ait tarifeli uçakla 16 Ağustos sabahı saat 03:15 te Ankaradan Kölne uçtum. Bu
benim üçüncü uçak seyahatim olduğu için önceki yolculuklara göre daha rahattım.
Ama yinede uçak inip kalkarken biraz heyecanlandım. Yaklaşık üç saat kırkbeş
dakika süren yolculuktan sonra Almanya saati ile saat altı civarında Köln Bonn
havaalanına indik çok büyük olmamasına rağmen oldukça şirin ve de modern bir
görüntüsü olan köln Bonn havaalanı Türklerin ençok kullandığı havaalanlarından
çünkü bu bölgede çok sayıda Türk yaşıyor. Kuzey Ren vestfalen eyaletinde okullar
yaklaşık on gün öncesinden açıldığından olacak ki havaalanı çok sakindi. Ayrıca
uçak indiğnde dünyada sadece bize mahsus olan alkışlama adeti bu defa yapılmadı
bence de doğrusu bu. Diğer türlü bana göre biraz komik oluyor. Havaalanında beni
kayınbiraderim Ebu Bekir Eşim Yasemin ve oğlum Tarık Atuf karşıladı ayak üstü
biraz hasbihal ettikten sonra otopatrktaki arabamızın yanına geldik. Orada ilk
olarak Audi A3 marka arabanın SI TC 68 olan plakası dikkatimi çekti. Zaten böyle
bir plaka olsa olsa bir Aflak tutkununun olabilirdi. Havaalanından çıkıp 20
kilometre kadar yol aldıktan sonra Dortmund, Frankfurt otobanına çıktık.yaklaşık
60 kilomretrede bu otobanda yol aldıktan sonra siegen yol ayrımına gelince
otobandan ayrıldık. Üzeri ormanlarla kaplı küçük dağların arasına kurulmuş
siegenin gaisvaid ssemtindeki kayın pederim Mustafa Koyuncu nun evine geldik.
Benim geldiğimde Türkiye sıcaktan kavruluyor ve sıcaklık yaklaşık 40 dereceleri
buluyordu. Almanyada ise hava sıcaklığı 15 derece civarındaydı.Bu duruma biraz
tedbirsiz yakalanınca üşüttüm ve ilk iki günü hasta bir şekilde geçirmek zorunda
kaldım
Siegen üzeri ormanlarla kaplı küçük dağların ve teprlerin arasına kurulmuş
yaklaşık 100 bin nüfuslu şirin bir şehir. 5000 bin civarında Türkün de yaşadığı
siegen, Gaisvaid.vaidanav, kröstall ve sigen merkezden oluşmakta. Türkler
çoğunlukla demir çelik fabrikası stalvergin yer aldığı gaisvad semtinde
oturmakta. Zaten çoğunluklada stalvergde çalışıyorlar. Bende Almanyada kaldığım
18 günlük süre zarfında
geisvaid zeppelin str de kaldım gerçi bu sokakta o kadar Türk varki zeppelin str
adete zeppelin tr olmuş. Siegende çok sayıda Aflaklı da var bunların çoğunluğu
gaisvaidde oturuyor. buradaki hemşehirlilerimizin bir kısmı ile görüşme
fırsatıda buldum. ve bol bol memleket sohbeti ettik, laf döndü dolaştı köyümüzün
veb sayfamıza geldi. Özetle bu çalışmalardan son derece memnun olduklarını ama
yeterince fotoğraf olmadığını dile getirdiler. Belki merak edenler vardır.
Siegendeki aflaklılar şunlar: Mevlüt BABA ve ailesi, Mustafa KOYUNCU ve ailesi,
Hikmet Koyuncu ve ailesi, İhsan ÇUKURYER ve ailesi, Lütfi KARANFİL ve ailesi,
Süleyman DEMİRYÜREK ve ailesi, Harun ŞAHİN ve ailesi, yine yeni nesil
arkadaşlardan, Hızır BABA,. Oktay DEMİRYÜREK, Fahri DEMİRYÜREK, Murat ÇUKURYER,
Ünal KOYUNCU, Ramazan ÇUKURYER, Ebubekir KOYUNCU, Fatih KOYUNCU ve aileleri
siegende yaşamakta bu saydıklarım benim aklıma gelenler yani kısaca Aflakta bir
mahalle oluşturacak kadar Aflaklı da siegende yaşıyor. Durum böyle olunca da
bende kendimi Aflakta gibi hissettim ve hiç yabancılık çekmedim.
Almanyada kaldığım 18 günlük sürede hava çoğunlukla yağmurlu olduğundan pek
fazla biryere gidemedim sadece siegene yakın olan dortmund, köln,gumezbah ve
haigere gittim Bu seyahatlerimi daha sonraki bir yazımda sizinle paylaşacağımı
belirterek hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Ali Rıza BABA
16 Eylül 2006 ANKARA