Previous Next

ALIÇ AĞACI

ALIÇ AĞACI
Taşlıyerde bulunur yalnız ama vakur bir Alıç Ağacı
Kim bilir ne günler gördü geçirdi geçmişten bugüne tatlı acı
Altında gölgelendi çoluk çocuk ana baba kardeş bacı
Gövdesi en az yüz yaşında meyvesi de sanki kalp ilacı

Bazen altında yattı dinlendi sürüler sığırlar
Bazen de buraya gelip oyun oynadı çocuklar
Kimi zaman lepe yaptı omuzunda keçeyle çobanlar
Kimi zaman da konakladı yoldan geçen yolcular

Ne sulandı ne budandı, ne bir ilgi bakım gördü, ne de ilaç gübre verildi
Ama o her yıl Aflaklıya kova kova alıç vermeyi hiç ihmal etmedi
Yetmedi Aflaklılar soğukta duldasına sığındı sıcakta da gölgelendi
Hizmetinin karşılığında ne bir ücret ne de başka birşey istedi

Meyvesini toplamaya gelirdi insanlar, grup grup takım takım
Bir kısım meyvesini toplarken, bitki çayı yapar içerdi, diğer kısım
Bazıları salata yaparken, bazıları da sirke yapardı birkaç sıkım
Hasılı kelam herkes onu sever bağrına basardı dost düşman akraba hısım

Alıç Ağacı kalbi kırılan üzülen kederlenen dertlenen için vefalı bir sırdaş
Sevincini paylaşmak isteyen herkes için de candan bir dost ve arkadaş
İlkesinden taviz vermeyen dünyaya tamah etmeyen adanmış bir yoldaş
Menfaat için eğilmeyen bükülmeyen asla kul hakkı yemeyen adil bir kardaş

Çocukluğumuzda sık sık giderdik Alıç Ağacının olduğu noktaya
Bazıları kuzu güderken orda, bazıları da sürerdi ineği tarlaya
Misket çekirdek ütmeli ve top oynardık orada doyasıya
Orada geçirirdik vaktimizi, ta ki akşam olup ezan okununcaya

Konumu itibariyle yol üstü olup bu nedenle ederdik oraya sık sık akın
Göbek Dağı ve muhteşem Aşağıbağ manzaralı hem havadar hemde köye yakın
Aflaklı çocukların hepsinin bir anısı var seninle bu da diğer alıçlardan farkın
Aman Aflaklı bu güzelliğe iyi bak maşallah diyerek kem gözlerden sakın

Burada geçen gecelerle ilgili hep övgü dolu sözler duyduk çobanlardan
Dolunay Alıç Ağacının üzerinde sanki şamdan bakarken uzaktan damdan
Yıldızlar ise bir ışık zıyafeti sunar gece vakti zifiri karanlık kapladığı andan
Gündoğumu ve Günbatımı manzarası muhteşemdir Alıç Ağacının dalından

Hocabeyli yolundan baktığında ekinler arasında gururla arzı endam olan
Bizim meşhur Alıç Ağacımızdır bozkır manzarasında tek başına duran
O yalnız bir ağaç gibi dursa da Aflak için tek başına kocaman bir orman
Bazen bize arkadaş sırdaş bazen de tıpkı masallardaki gibi cesur bir kahraman

Birgün yolun Aflak’a düşerse muhakkak bul o yalnız ağacı
Varınca yanına bir selam ver hemen sor varmı bir arzusu ihtiyacı
Alıcı gözlerle bak ona sonrada toplayıp cebine koy bir avuç alıcı
Bir fidan kopar dalından dik bir yere ki, sürsün onun da soyağacı

Ali Rıza BABA
Haziran 2025 Bir Diyarı Gurbet

HARMANYERİ


HARMANYERİ 1

Köyümüzün en meşhur yerlerinin başında gelir Harmanyeri
Bazen sap saman hasat yeri bazen de düven sürme yeri
Kimi zaman tınas atma kimi zaman da nohut sürme yeri
Sığırın davarın hem toplanma hemde dağılma yeri

Çocukların maç sahası yetişkinlerin gezinme yeri
Kızların cacık dişirme kadınların tezzek basma yeri
Kazların ördeklerin beslenme hindilerin düşünme yeri
Kuzuların koyunlarla emişme sığırında boğaya koğuşma yeri

Okulumuzu bağrında misafir eder Harmanyeri
Kayalıboğaza açılan kapıdır Harmanyeri
Koyun kuzu otlatma yeridir Harmanyeri
Mezarlığın hemen yanıbaşıdır Harmanyeri

Köyümüzün ortak kullanım yeridir Harmanyeri
Asker ve Hacı uğurlama yeridir Harmanyeri
23 Nisanda gösteri ve şenlik yeridir Harmanyeri
Köyler arası maçlarda ev sahibidir Harmanyeri

Bir köşesinde sürekli akan çeşmesi
Öbür köşesinde Köy Okulu ve Bahçesi
Okulun Bahçesinde ise Sosyal Tesisi
Tesiste toplanır 7 den 70 e köyün hepsi

Düğün Nişan Sünnet Mevlit Merasimi yapılır burada
Harmanyeri park sorununu da çözdü en sonunda
Cenazelerde taziye yapılır ister evde ister tesisteki çadırda
Sevinçte ve kederde Harmanyeri sabit kadem yanında

Sokuda bulgur dövdüğün yerin adıdır Harmanyeri
Atla eşşekle çekilen taş değirmenin bulunduğu yerdir Harmanyeri
Kağnının at arabasının servis yeridir Harmanyeri
Hurdacı Dondurmacı Kalaycı ve Çerçinin uğrak yeridir Harmanyeri

Kabak çekilen yerdir Harmanyeri
Ot kurutulan yerdir Harmanyeri
Çocukların buluşma yeridir Harmanyeri
Biçerdöver park yeridir Harmanyeri

Patoza sap atılan yerdir Harmanyeri
Saman çekilen yerdir Harmanyeri
Aflaklının her şeyidir Harmanyeri
Köy hayatının ta kendisidir Harmanyeri

İlk Baharda tülü çiğdem kazdığın
Yağmurdan sonra Göbelek topladığın
Cacık toplayıp dürüm sardığın
Papatyadan taç yaptığın yerdir Harmanyeri

Sofrasında yufka dürüp kaşık salladığın
İyi günde güldüğün kötü günde ağladığın
Saz çalıp Türküler soyleyip şiirler yazdığın
Sofrana aş derdine yoldaş aradığın yerdir Harmanyeri

Kışları kar yağdığında çocukların kar topu oynadığı
Kedi köpek gibi evcil hayvanların eksik olmadığı
Kuşların semasında özgürce kanat çırptığı
Yazın başka kışın bir başka güzel olduğu yerdir Harmanyeri

Davutağadan gelen üzümlerin eriklerin geçiş güzergahıdır Harmanyeri
Tepeköyden Ortaköye gidenlerin kestirme yoludur Harmanyeri
Aflakın tarihi Aflaklının geçmişten günümüze yolculuğudur Harmanyeri
Başka görevleri de olsa asıl görevi adı üstünde harman yeridir Harmanyeri

Bayramda kucaklaşma yeridir Harmanyeri
Düğünde halay sekme yeridir Harmanyeri
Harmanda mahsul alma yeridir Harmanyeri
Kısaca derdine derman yeridir Harmanyeri

HARMANYERİ 2
H armanyeri köyümüzün kalbidir
A flaklının ikinci evi gibidir
R astlarsın her zaman bir tanıdığına
M erhabalaşır devam edersin yoluna
A flaklı sap saman çeker oraya
N eticede gelir herkes illa ki oraya
Y ediden yetmişe herkes orda calışır
E rkek kadın çoluk çocuk Harmanyerinde dolaşır
R ençberlik çiftçilik deyince akla gelir Harmanyeri
İ ş güç bitmese de köyde bereketin adresidir Harmanyeri

Ali Rıza BABA
Haziran 2025 Bir Diyarı Gurbet

Fevzi SOLAKER Vefat Etti

Fevzi SOLAKER 05.06.2025  Hakkın Rahmetine Kavuşmuştur.   Rabbim mekanını Cennet eylesin ailesine ve Yakınlarına Uzun Ömürler Dileriz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GÜRGENLİDE HAYAT



GÜRGENLİDE HAYAT
Bir başkadır Gürgenlide geçen saat an zaman vakit hayat
İster gölgeye uzan yat istersen kelebek misali çırp kanat
İster eşşeğe bin tur at istersen bul bir kırat yada yabani at
Bulduğun ilk fırsat çeşmesinden pınarından bir kâse soğuk su tat

Kimisi kuzu güder kimisi koyun
Kimisi de eğlence derdinde oyun
Terleyince suda çim yıkan yun
Merak etme su geçmez senin boyun

Acıkınca ister kumpür kaynat ister firik üt
Ya da koyundan keçiden sağ taptaze süt
Koyuna keçiye kuzuya çal kaval yada flüt
Her ağaca tırmanma sonra düşersin yere küt

Hocabeyli yolundan geçer motosiklet fayton traktör motor
Özün içinde yediğin ayazı ne ben söyleyim ne de sen sor
Akşama kadar gez toz yürü koş hopla zıpla kendini yor
Şimdi o günleri anınca yüreğime düşüyor ateşten bir kor

Kimisi koyun kuzu gütme derdinde
Kimisi de su sulama telaşesinde
Kimisi ot biçerken özün içinde
Kimisi de oyun eğlence peşinde

Havada uçar kartal güvercin serçe leylek süzülerek
Ekinlerin arasından bir keklik kalktı acı acı öterek
Peşinden heyecanla koştu çocuklar özün içinden geçerek
Üstün başın sırılsıklam su olmasına aldırış etmeyerek

Gürgenliye eşşekle giderken karşımıza çıktı kocaman bir ark
Atlamadı arktan bir türlü eşşek edince arkı aniden fark
Israr etsekte olmadı sonunda eşşekten vazgeçtik eyledik çark
Yürüyerek geçtik öz tarafına eşşeği müsait yere ederek park

Bazıları elinde hızarlı motorla söğüt kavak keser
Bazılarının da elinde var testere bıçak balta keser
Hızar sesi baskın gelir her türlü sesi keser
Özde bulunan çocuklarda merakla olup biteni keser

Bu arada Çatalçeşme tarafından düğün konvoyu geçer
Çocuklar elinde çalı çırpıyla gelin arabasının önünü keser
Çocuklara arabadan zarf verir genelde kayınpeder
Zarfı kabul etmez çocuklar kayinpederle pazarlık eder

Gelin arabasından alınan zarfların içinden çıkar para
Zarf boş çıkarsa çocuklarda açar bu derin bir yara
Kazanmaya çok yakınken kısa günde sermayesiz kâra
Zarf boş çıkınca konvoya arkadan atar çocuklar nâra

Büyükler önce güler sonra teselli eder çocukları
İçlerinden biri verir harçlık gönderir bakkala onları
Hüzün dönüşür sevince alınca büyüklerden harçlıkları
Sonra her şey normale döner yeniden başlar oyunları

Kimisi kafes şapka örer ottan çayırdan
Kimisi de düdük yapar söğüttten kavaktan
Bazıları araba yapar karpuzdan kabaktan
Bazıları da taç yapar çiçekten papatyadan

Kabak tekrar çapaya geldi mi derken
Ot daladı sardı tarlayı her yönden
Ziraatten ot ilacı almayı hesap ederken
Hesapta olmayan dolu vurdu tarlayı aniden

Ot dalayınca nohutu kabağı tarlayı
Bir telaş sardı Hacı Emmiyi Hoca Dayıyı
Kimisi dalga geçti kimisi de etti alayı
Olan oldu canın sağolsun Hacı Emmi Hoca Dayı

Kimisi dedi Hacı Emmi Ziraatçiliğe başlamışsın
Her mevsim aynı yerden ayrı ayrı mahsul alırmışsın
İşin sırrını da henüz kimseye açıklamamışsın
Mahsulü koyacak depo ambar da bulamamışsın

Hacı Emmi kızdı bıraktı tarlayı önce herk sonra hozan
Bu defa dediler yapma Hacı Emmi buğday ek bol bol kazan
Ekince buğdayı onu da daladı çekirge böcek kurt kuş filan
Bu işte de bir hikmet bir sır var dedi Hacı Emmi anlaşılan

Hacı Emmi hayırlısı dedi sabretti buna da şükür dedi
Çok şükür bol bereket ve mahsül bol bol geri geldi
Arpa buğday kabak ve devrameli hasatı gayet iyiydi
Hacı Emmi hem kendi yedi hem de konu komşuya verdi

Öğleden sonra koşuşur herkes Gürgenliye
Kimisi koyun kuzu kimisi inek dana gütmeye
Kimisi de söğüt altında oturup gölgelenmeye
Bazıları da dolaşıp hava alıp öylesine gezmeye

Gölge bir yerde sofra kurulur oturur herkes sofraya
Kimisi yemeye doyamaz kimisi de oyun oynamaya
Bu arada inek girer oradaki nevaleye bahçeye tarlaya
Bekçinin düdüğü uzaktan çalar kulağını tırmalaya tırmalaya

Akşam üzeri dönersin köye coşkuyla neşeyle
Kimisi yaya döner kimisi de motorla atla eşşekle
Görünce köyün camisini minaresini için dolar huzurla sevinçle
Evde anan vurmuştur öğünü kazanla kepçeyle tencereyle

Afiyetle yenilir yemek hep birlikte yer sofrasına oturarak
Yarın yapılacak işleri akşamdan hesaplayıp planlayarak
Ne trafik endişesi ne gürültü ne de araba için gerekir park
Uykuya dalarsın buram buram anadolu ve toprak kokusu alarak

ALİ RIZA BABA
29.05.2025 Bir Diyarı Gurbet

İbilerin Hüseyin DEMİRYÜREK Vefat Etti

İbilerin Hüseyin DEMİRYÜREK 25.05.2025 saat ikindi sıralırında Hakkın Rahmetine Kavuştu ALLAH Rahmet Eylesin Mekanı Cennet Olsın

OKUL MAÇLARI


OKUL MAÇLARI

Bizim çocukluğumuzda okul maçları meşhurdu
Her gün her teneffüs en az yarım saat olurdu
Bu teneffüslerde hemen iki takım kurulurdu
Oyuncu sayısı ise neredeyse sınıf mevcuduydu

Tabiki kızlar oyuncu sayısına dahil değildi
Onlar kendi aralarında oynar eğlenirdi
Kızların oyunu kovalamaca yada çizgiydi
Bazı önemli maçlarda onlarda seyirciydi

Genelde iki sınıf birleşik şekilde aynı hocada okurduk
Mevcudumuz bazen 65 bazen de 70 civarında olurduk
Yarısı kız öğrenciyse geri kalan 35- 40 ta maç havuzuyduk
Bir iki fire olsa da her teneffüs koşar sahayı doldururduk

Takımlar yakın arkadaş yada mahalle esaslıydı
Takımın birinin kurucuları Hikmet ve Hacıydı
Diğer takımiın golcüsü Hazret Savaşta kaptanıydı
Diğer arkadaşlarda bu iki takıma eşit dağılırdı

Hatırladığım kadarıyla bu maçlara katılan arkadaşları hızlıca sayacak olursam
İlk takımı Hacı Hikmet İbrahim Veli Tekin Feridun Murat Serdar Sedat Yakup Bayram
İlhan Zahir Şinasi Bekir İsmail Taner Hasan Kudret Hazret Saffet Ömer diye saysam
Aklıma gelmeyen arkadaşlara burdan üzüntümü ve özür dileklerimi yollasam

Diğer takıma ise Hazret Savaş Hacı Ömer Ali diye başlasam
Sadettin Ramazan Hamza Sami Halil Hazret Mehmet Hızırı yazsam
Yanlarına İsmail Ünal Taner Murat İmdat Abdülkerimi koysam
İsa ve Kâmili de ekleyince Aşağı yukarı herkesi saydım sanırsam

Derste heyecanla beklerdik bir an önce çalsın diye teneffüs zilini
Zaten Kenan Hocam matematiğe ayırır mesaisinin neredeyse hepsini
Duyamazsın bugüne kadar başka derste işledik diyen herhangibirisini
Konumuz bu değil hakkımız helal olsun hayırla yâd edelim kendisini

Söylemek istediğim zaten çoğunluğumuz matematiği sevmezdi
O yüzden teneffüs zili bizim için ekstra önemli ve değerliydi
Hocamın dersleri ve malum cetveli nereden aklıma geldi şimdi
Söyle bakalım kerraat cetvelini ezberledin mi Ali Veli Şinasi efendi

Öğretmenlerimizin hepsinin biliyoruz kıymetini ve değerini
Hem Kenan ve Ömer Hoca hemde Yılmaz ve Nadire Hoca çiftini
Unutmadık Üçler Hoca Raşit Hoca ve diğer eğitim gönüllülerini
Allah razı olsun versin emeklerinin karşılığını ve ecrini

Bu maçlar eğer Harmanyeri boşsa genelde yapılırdı orada
Yada yapılırdı hemen okul önündeki küçük toprak sahada
Yaz kış soğuk sıcak demeden her türlü havada ve koşulda
Bazen öğretmen uyarırdı oynamayın çocuklar bu soğuk havada

Hikmetin sol ayağı harika Feridun Saffet ise çok hırslı
İbrahim Hacı Bayram Veli hem teknik hemde seri ve hızlı
Bekir iyi kaleci Zahir sert şut atıcı Serdar coşkulu heyecanlı
Ömer ve İsmail mücadeleci savaşçı İlhan ise çok soğukkanlı

Diğer takımda Hazret takımın bel kemiği Savaş toparlayıcı
Abdülkerim Hızır Hamza görev adamı Halil ve Sami ise markajcı
Sadettin koşucu presci mücadeleci Ramazan gol yollarında fırsatçı
İmdat oyun kurucu İsmail kaleci-oyuncu Hazret Ünal kıvrak çalımcı

Maçlar tam bir kısır döngü olsa da devam ederdik bıkmadan usanmadan
Bazen gol kaçırır Hasan pozisyona girerse affetmez fırsatçı Ramazan
Sakin tavırları ile acele etmeden pozisyonları gole çevirmesini bilir İlhan
Takımlarını kurtarır bazen sürpriz isimler bazen de H.Derviş yada Savaş kaptan

Bir maçta kaybedersek diğerinde kazanırdık elbet
İkili mücadeleleri genelde kazanır Saffet ve Kudret
Sol ayakla jenerik gollerin adamı her zaman Hikmet
Ona cevabı tüm takımı ipe dizip gol atarak verir Hazret

Sol kanattan seri çalımlarla ceza sahasına daldı tam gol vuruşunu yaptı Hazret
Her zamanki gibi vücudunu iyi kullanarak son anda nefis müdahale etti Saffet
İbrahim Veli verkaçı sonucu aldığı pasla sağ çaprazda kaleci ile karşi karşıya kaldı Hikmet
Bir anda can siperane bir şekilde vücudunu duvar yapıp kaleciyi geçen topu çıkardı Mehmet

Savunmamız çözüm üretmekte zorlanırdı Hacı Dervişin savunma arkası koşularında
Savaş adı gibi savaşırdı ve terden ıslanmadık yer bırakmazdı önlüğünde ve formasında
Günler böyle geldi geçti bazen kırda bayırda bazen top sahasında bazen de okulda
Yaşadığımız her şey kaldı artık hepimizin hafızasında anıların da ve hatıralarında

Bazen gol attık sevinç yumağı olduk TV deki futbolcular gibi coştukça coştuk
Bazen de tekme yedik yere düştük düştüğümüz yerden tekrar kalkıp yine koştuk
O çocuk yaşta ne kadar da mutluyduk en önemlisi gelecekten çok umutluyduk
Maçta tartışır birbirimize girerdik maç bitince sarmaşdolaş olur herşeyi unuturduk

Okul önünde çemen ekmek satardı Mehmet Ağa ve Emran Ağa’nın Yunus
Paramız olmayınca derdik Mehmet Ağa ve Yunus ağabeye almayacağız tokuz
Aslında paramız olsa bile parası olmayan arkadaşları düşünüyor harcamiyoruz
Zaten büyüklerimiz tembihlerdi hep oğlum kızım paraları çar çur etmiyoruz

Zamanla hayat rüzgarı savurdu attı hepimizi dünyadaki değişik kıtalara ve ülkelere
Kimisi Almanya Fransa Avusturya kimisi Belçika Hollanda ve daha nice yabancı memleketlere
İstanbul Ankara İzmir Adana Bursa Konya Kayseri Kırşehir ve Türkiye’deki diğer yerlere
Karıştık kaybolduk kaptırdık bıraktık gittik kendimizi kalabalıklara ve insan sellerine

Hafızamda kalan diğer karelerse siyah önlük beyaz yaka sırtımızda da bezden bir çanta
Yürüyerek okula giderdik yağmurda çamurda çaylak ta en küçüğümüz 7 en büyüğümuz 10 lu yaşta
Sınıfta yanmayan bir soba vernik kokan tahta sıra duvarda asılı toz tebeşirli bir kara tahta
Şimdilerde herkes ayrı hülya ve dünyalarda ayrı duygu ayrı fikir düşünce karakter ve mizaçta

Kimisinin saçlarına ak düşmüş kimisinin kafada saç bile kalmamış hatta
Bazılarımız vefat etti geri kalanlarda yalan Dünya’da yalandan hayatta
Kâh sevindik güldük oynadık yandık ağladık sızladık karalar bağladık kâh ta
Er geç elbet bir gün hepimizin üstüne örtülecek kara toprak taş ve tahta

Ali Rıza BABA
Mayıs 2025 bir diyarı gurbet

Artık geleneksel hale geldiği üzere ismi geçenlerle ilgili kimler olduğu konusunda kısaca açıklama yapayım.

TAKIM 1
1 Hacı Derviş: Emir Karanfil oğlu
2 Hikmet: Cafer Şahin oğlu
3İbrahim: Hamit Koyuncu oğlu
4 Feridun : Refik Beşikkaya oğlu
5 İlhan: Davut Koyuncu oğlu
6 Veli Hakan: Ömer Ateş oğlu
7 Kudret: Şamman Beşikkaya oğlu
8 Sedat: Şamman Beşikkaya oğlu
9 Zahir: Mehmet Koyuncu oğlu
10 Bayram( Rahmetli) : Çapan Koyuncu oğlu
11 Hasan: İlhami Koyuncu oğlu
12 Taner: İlhami Koyuncu oğlu
13 İsmail: Şakir Koyuncu oğlu
14 Bekir: İshak Koyuncu oğlu
15 Ömer: Huzeyfe Koyuncu oğlu
16 Murat: Kazım Koyuncu oğlu
17 Şinasi:İsmail Demiryürek oğlu
18 Serdar: İzzet Solaker oğlu
19 Hazret(Merhum): Necattin Beşikkaya oğlu
20 Yakup(Merhum):Beytullah Karanfil oğlu
21 Saffet : Bekir Karanfil oğlu
22 Tekin: Hacı İsmail Koyuncu oğlu

TAKIM 2
1 Hazret: Yunus Gömükpınar oğlu
2 Savaş: Bayram Gömükpınar oğlu
3 Sadettin: İhsan Şahin oğlu
4 Ramazan(Rahmetli): Şuayıp Şahin oğlu
5 İsmail: Dede Çukuryer oğlu
6 Ömer: Dede Demiryürek oğlu
7 Halil: Hasan Şahin oğlu
8 Abdülkerim: Ahmet Baba oğlu
9 Hızır: Veysel Baba oğlu
10 Taner: Arif Bayraklı oğlu
11 Sami: Muammer Solak oğlu
12 Hamza: İsmail Solak oğlu
13 Hazret: Sait Şahin oğlu
14 İmdat: Dede İnan oğlu
15 Ünal: Selim Demirel oğlu
16 Hacı: Kıyas Solak oğlu
17 Murat : Hilmi Karanfil oğlu
18 Mehmet: Fazlı Beşikkaya oğlu
19 İsa: Veyis Solak oğlu
20 Kâmil: Veyis Solak oğlu
21 Ali Rıza : Süleyman Baba oğlu

KÜT’ÜN BAHÇESİ



KÜT’ÜN BAHÇESİ
Köyümüzün simge yerlerindendir Küt’ün Bahçesi
Bilmiyorum bu dünyada varmıdır onun gibisi
Bazen top oynar burda kuzeni bölesi yeğeni kardeşi abisi
Bazen de altında gölgelenir yediden yetmişe köyün hepsi

Köye belki elli adım belki yüz adım belki de daha yakın
Aşağıçeşmeye ve eski harmanyerineyse çok daha yakın
Koşar gelir Aflaklı buraya Yaz Kış demeden akın akın
Çevresine çöp atmayın buranın dikkat edin aman sakın

Kimisi koyun kuzu güder kimisi inek dana
Kimisi de susayınca çeşmeden su içer kana kana
Arayınca seni orada bulacağını bilir baba ana
Hemde aramasına gerek kalmadan yana yana

Hemen yanıbaşında vardır eski bir köprü altından da geçer dere
Buradan geçerken eşşekten düştük her yerimiz oldu yara bere
Bazen sevindik mutlu olduk bazen de düçar olduk derde kedere
Allah hayırlısını versin derman versin dertlere ve dertlilere

Gölge olduğu için günün her vakti oynayabilirsin her türlü oyunu
Aşağı dereye sür yayılsın ineği danayı eşşeği kuzuyu koyunu
Susarsan kana kana yudumlarsın Aşağıçeşmenin soğuk suyunu
Acıkırsan bir koşu gider alırsın ekmeğini dürümünü peynirini yoğurdunu

Herkesin bir anısı var burada hacı hoca ana baba kardeş bacı
Kim bilir kimler ne günler gördü geçirdi burda tatlı veya acı
İçinde var söğüt kavak elma armut ve görkemli bir ceviz ağacı
Bazen de tezgahını burda açar çerçi kalaycı hurdacı dondurmacı

Kurban Bayramı’nda olur burası adeta bir kesimhane
Çünkü konumu ve durumu bu iş için gerçekten şahane
Hem çeşmeye yakın hemde etrafı sakin pek yok ev hane
Köylüler keser kurbanını burada hep birlikte dostane

Aslında benim aklıma yer eden daha çok burada yapılan maçlar
Bir maç bitmeden hemen öteki başlar çünkü beklemez arkadaşlar
Bir takımda olursa abileri Ercan Gaffar Hazret Ökkeş Hızırlar
Öbür takımda olur kardeşleri Mehmet Ergün Şenol Şamman İlyaslar

Farklı bir haberleşme şeklimiz vardı koşar gelirdik toplanarak
Ya top sesi duyarak yada gelenden geçenden haber alarak
Sayımız birer ikişer artarak gittikçe daha da çoğalarak
Belli bir sayıya ulaşırsak başlar maç top havaya atılarak

Ağaçlar arasında yankılanırdı seslerimiz her zaman
Hep sonradan gelerek katılırdı maça Ökkeş ile Şamman
Çalıma kaçardı Hasan kalenin önünde beklerdi Ramazan
Neticede maç bu sonunda ister kaybet ister kazan

Takımın golünü attı yine golcümüz Sadettin
Çok sevinme top dereye kaçtı koş topu almaya in
Ramazan çok sert şut atar Zekayi dikkat et sin
Böyle giderse bu maçı alırız inşallah kesin

Bazen güzel bir şut atarsın gol olmaz çünkü top kavak ağacına çarpar
Bazen de kötü şut gol olur kaleci çamura basar tutamaz topu ayağı kayar
Bazen tam depara kalkarsın bir anda biter sahalar ya da top dereye kaçar
Bazen de tam gol vuruşu anında ya ayakkabı ayağından fırlar yada top patlar

Bu maçın yıldızları Hasan Ali Ercan Şenol Ergün
Bıkmadan usanmadan maç yapardık hemde hergün
Zamanla kadro dağıldı maçlarda azaldı gün be gün
Sanki bunlar 35 sene önce değil yaşandı daha dün

Tabiki yaptığımiz tek iş uğraş maç yapmak değildi
Abdülkerim ve Ali sık sık Çadiryeine yumuşa giderdi
Sadettin manavda kalfalık Hızırda terzide çıraklık ederdi
Hamza Sami kuzu güderdi Halil de çocuk yaşta traktör sürerdi

Ama maçlar genelde ikindi yada akşam üzeriydi
O yüzden başka işler maça engel teşkil etmezdi
Arada sırada sürpriz isimlerde kadroya eklenirdi
Bunların bir kısmı Ötemahalleliydi bir kısmıda gurbetçiydi

Hasılı kelam birkaç nesil büyüdü oynayarak Küt’ün Bahcesinde
Şimdilerde o günleri arada bul heyhaat nerede o günler nerede
Arada sırada rüyamda görüyorum kendimi Küt’ün Bahcesinde
Belki birgün tekrar buluşuruz çocukluk arkadaşlarıyla Küt’ün Bahçesinde

Ali Rıza BABA

Mayıs 2025 Bir Diyarı Gurbet

Tarihe not düşmek için yukarıda isimlerine yer verdiğim arkadaşlarla ilgili biraz detay bilgi paylaşmak istiyorum
Hızır ve İlyas kardeşler: Babaların Veysel ve Fendiye Baba’nın çocukları
Hazret ve Şenol kardeşler: Kara Saitlerin Sait ve Döndü Şahin’in çocukları
Ercan ve Mehmet kardeşler: Kızılların Nuri ve Döndü Bayraklı’ nın çocukları
Ökkeş(Rahmetli) ve Şamman kardeşler: Şammanların Mustafa Dede ve Sultan Bayraklı’ nın çocukları
Gaffar ve Ergün kardeşler: Kayaoğullarından Molla Demiryürek’ in çocukları
Ramazan : Haniflerin Bekir oğlu Talat Çukuryer’ in oğlu ( sert şut atan)
Zekayi : Kayaoğullarından Şahin ve Zeynep Demiryurek’ in oğlu
Hasan: Kayaoğullarından Yunus Demiryürek’ in oğlu
Sadettin: Hamzaların İhsan Şahin’in oğlu
Ramazan(Rahmetli): Şuayıp ve Hayriye Şahin’in oğlu (kalenin önünde bekleyen)
Ali : İbrahim ve Döne Bayraklı’nın oğlu (maçın yıldızlarından)
Sami: Muammer ve Elmas Solak’ın oğluu
Hamza: İsmail ve Firdevs Solak’ın oğlu
Halil: Hasan ve Güllü Şahin’in oğlu
Abdülkerim: Babaların Ahmet ve Fatiş Baba’ nın oğlu
Ali (Ali Rıza ): Babaların Süleyman ve Meryem Baba’nın oğlu (Çadiryeine yumuşa giden)

İsmini hatırlayamadığım yada konsept gereği ismini zikredemediğim arkadaşların anlayışına sığınıyorum

Eyyüp BABA Hakkın Rahmetine Kavuştu

Eyyüp BABA   03.05.2025 saat 18 sıralarında Hakkın Rahmetine Kavuştu 1937 doğumlu olan Eyyüp BABA ‘Ya ALLAH’Tan  Rahmet Dileriz . Mekanı Cennet Olsun İnşallah.

 

Davut Ağa ve Tilki





DAVUT AĞA VE TİLKİ
Kayalıboğazda vardır irili ufaklı taşlar ve yalçın kayalar
Bu kayaların içinde yaşar Tilkiler Gelengiler Gumgumular
Kurbağalar Kaplumbağalar Porsuklar türlü türlü canlılar
Kayalıboğazın etrafı iğdeler bahçeler bağlar çeşmeler pınarlar
Tilkiler için bu kayalar ve ağaçlar çok güzel ortamlar sunar
Köye yakındır buralar canı taze et çekerse köye iner tavuk horoz avlar
Yeşillik yada meyve sebze isterse hemen yanı başındadır bahçeler bağlar
Hem de gece gündüz sular çağlar çok fazla da korunaklı alan var
Menüde olur her gün tavuklar horozlar tatlı olarakta üzümler koruklar
Umurunda mı Tilkinin köylü koruksuz tavuksuz kalırsa ne yapar
Tavuğu anladıkta koruğun ne alakası var der gibi bazı arkadaşlar
Bende sonradan öğrendim Tilkinin en sevdiği yiyeceklerdenmiş koruklar
Hatta öyle ki Tilkinin bir koruk hikayesi daha doğrusu masalı bile var
Üstelik masalın geçtiği yerler ve mekanlar Aksaray Ortaköy Akpınar
İsterseniz kısaca anlatayım size kardeşler arkadaşlar ahbaplar dostlar
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Anadolunun bağrında bir Tilki yaşar
Tilki ininden yuvasından evinden yurdundan çıkar yeni bir maceraya başlar
Uzun bir yolculuk yapar tepeleri bayırları çimenleri çayırları dağları aşar
Bazen yürür bazen durur bazen uyur bazen kalkar bazen koşar bazen de coşar
Oradaki vadiler buradaki ovalar şuradaki yamaçlar ilerideki yaylalar
Kâh elini ovalar kâh başka hayvan kovalar Kâhta vahşi hayvanlar onu kovalar
Derken Aflak adında şirin bir Anadolu köyüne uğrar ve orada konaklar
Köyde biraz gezer tozar ama ne dişine göre bulur avlar ne de birini tavlar
Tavuklar horozlar ördekler kazlar ne de başka kanatlı hayvanlar
Tam kümese dalar ya kedi miyavlar ya da köpek havlar sonra başlar koşuşmalar
Sonunda tilki tozu dumana katar can havliyle topuklar kaçar
Hava kararınca başlar Tilkide telaşlar zaten soğumuştur havalar
Hem yorgunluktan canı çıkar hemde karnı zil çalar sonunda uzaklaşır köyden sapar
Kalacak bir yer arar çok geçmeden Kayalıboğaza dalar ve orada uyur yatar
Sabah uyandığında yanı başında bulur içi yemek dolu kaplar taslar
Tilki hemen yemez etrafını kolaçan eder bir sağa bakar bir de sola bakar
Az ilerde bir bağ evi var orada İhtiyar bir adam pekmez yapar
Tilki yemeği İhtiyarın bıraktığını anlar ve İhtiyarı takibe başlar
İhtiyarın kötü niyetli olmadığını anlar amacının iyilik olduğunu kavrar
Aflakta hayvanseverliğiyle dillere destandır zaten bu Yaşlı İhtiyar
Herkes tarafından sevilen sayılan Davut Ağadan başkası değildir bu ihtiyar
Sadece Tilkiye değil o her türlü hayvana bakar onlara sahip çıkar
Hayvanlarla arasında var kuvvetli bağlar onları adeta evladı sayar
Öyle ya Tilki aç kalırsa köylünün tavuğuna dadanır verir onlara zarar
Köylüde Tilkiyi cezalandırmak için her yerde onu arar bulana da ödül koyar
Bu durumda Tilkiye gözükür infazlar yada delik deşik olur postlar
Bu vaziyete ise gönlü razı olmaz ve dayanamaz İyi Kalpli İhtiyar
Bu nedenle Tilkiyi görüp gözetler onu besler ve ona bakar
Sizin anlayacağınız İhtiyar olacakları önceden görür anlar
Köylülerin ve Tilkinin her ikisinin de zarar görmemesini sağlar
Hem köylü hem Tilki için en doğru olanın bu olduğuna verir karar
İhtiyar her gün Tilkiye yemek koyar Tilki de afiyetle yer işine bakar
Günlerden birgün Tilki sabah yine kalkar ve sağı solu yoklar
Aman Allahım hiçbir yerde yoktur ne içi dolu taslar ne de boş kaplar
Tilki hemen bağ damına koşar kapının boşluğundan içeriye göz atar
Ona yemek getiren İhtiyarı üzgün vaziyette görür dayanamaz yanına varır sorar
Sonunda İyi Kalpli İhtiyarla Tilki odada başbaşalar ve başlar konuşmalar
İhtiyar nedir sendeki bu üzüntü dert ve gamlar görende tavuğuna kış dedik sanar
İhtiyarda hiç sorma Tilki kardeş bulamadım sana bugün verecek arpa buğday zavar
O yüzden çıkamadım bağ damından ve düşünüyordum bu Tilki aç susuz ne yapar
Birazdan gelir sorar İhtiyar niye bugün benim yemeğimi getirmedin nerede tabaklar taslar
Ben de ise yok bu suale verilecek doğru düzgün cevaplar çünkü tükendi bendeki erzaklar
Der ve ekler bugün sana getirecek bir şey bulamadım ama bağımda var üzümler koruklar
İstersen bugün koruklar olsun sana ikramlar der ve odanın duvarına doğru bakar Yaşlı İhtiyar
Duvarda asılı duruyordur salkım salkım koruklar Tilki önce koruğu bir koklar sonrada tadar
Önce ekşir yüzler suratlar yemeye devam edince sonunda koruktaki o eşsiz lezzeti yakalar
Biranda gider tedirgin sima ve suratlar onun yerini alır gülümseyen mutlu mesut simalar
Sonra gülmeye başlar o kadar güler ki dudakları gülmekten birbirine kavuşamazlar
Yaşlı İhtiyarın kendisini bu kadar düşünmesine de hayret eder şaşar veremez anlamlar
Önce duygulanır sevinçten gözleri dolar yavaş yavaş kendine gelmeye başlar
Sonra gülmeye başlar o kadar güler ki dudakları gülmekten kavuşamazlar
Çünkü etraftaki bağlar bahçeler üzümler ve koruklarla doludur ve asla bitmez bu koruklar
Diye düşünür ve koruğun çokluğu ve lezzeti aklına geldikçe kendi kendine güler oynar
Sonra adının Davut Ağa olduğunu öğrendiği İhtiyar Adamla Tilki dost olurlar
Davut Ağaya söz verir Tilki ilişmez kümeslere o yüzden rahattır horozlar tavuklar
Bu nedenle Tilkiye çok iyi bakar ve onu sever kendilerinden sayar Aflaklılar
Davut Ağa ve Tilki de her zaman herkesin yardımına koşar ve Aflakta mutlu mesut yaşarlar
Lakin Tilkinin bu sözü sadece kendini bağlar sonraki nesiller bildiğini okurlar
Tilki tilkiliğini yapar köylüde köylülüğünü yapar doğal olanı da budur zaten dostlar
Bu sayede keşfetmiştir Tilkiler yeni tecrübeler deneyimler lezzetler ve tatlar
Kayalıboğazda dünya döndükçe Tilkilere olacaktır yurt yuva dost ve yar
Üzüm bağ bahçeleri de Aflaklılara kalmıştır Davut Ağadan yadigar
Bu muhitin ismine de ağız birliğiyle Davutağa demiş Aflaklılar
Aflaklıların ağzına pelesenk olan var bazı sözler laflar
Bunlardan biri de şu sözler laflar ağalar beyler paşalar
İsterseniz hep birlikte söyleyelim dostlar arkadaşlar
Bir zaman koruk sever misin diye Tilkiye sorarlar
Gülmekten ağzı ve dudakları kavuşamaz Tilkinin dostlar
Masalımız burda sona ererken Aflaktan herkese kucak dolusu selamlar

Ali Rıza BABA
1 Mayıs 2025 bir diyarı gurbet


IM000110.JPG

Hamzaların Mehmet ŞAHİN Kızı Makbule DEMİRCİ (ŞAHİN) Vefat Etti

Hamzaların Mehmet ŞAHİN Kızı Makbule DEMİRCİ (ŞAHİN) 05.04.2025 Tarihinde Hakkın Rahmetine Kavuştu.ALLAH Rahmet Eylesin
Not cenaze Balcı da defnedilecektir.